Şunun için etiket arşivi: ayvalık

“İlahi bir tını var sualtında; sadece kalbindeki aşkı yaşayabilenlerin duyabildiği.

 

Kuşanıp, sualtına ilk girişi yaptığın anda etrafını saran bubble manzaraları ve alıp verdiğin nefesin sesleri… Nefes seslerinin aşkı yaşattığı, aşkın huzura kavuşturduğu andayız işte…

 

 

O zincirden bağımsız, kendimize ait olmayan bir dünyada; kendi yaşam alanımız gibi , oraya ait bir deniz canlısı gibi iniş yapar, meraklı gözlerle etrafı izlerken; aynı zamanda aynı merakla o dünyaya sahip olanlar tarafından izlendiğini bilerek azotun damarlarındaki dansı ile birlikte zorunlu olarak ruh parçanı orada gezmek için terk ederek yükselişe zorluyor aynı zamanda… Daldığında bitmesin istediğin, çıktığında bir an önce geçsin istediğin yüzey beklemen ile yaşadığın küçük serüvenler…

 

 

Ne hayatlarla karşı karşıya bırakıyor gün boyu her birimizi sualtı dünyası ; dalış deneyimi ve insanlığı dışında hiçbir özelliği, niceliği, niteliği bizi ilgilendirmeyen bir sürü sualtı aşığıyla. Kısacık sürelerle dal-çık geri kalan zamanda  ikinci aile, dost, kardeş, huzur, abi, abla… vs . her zaman yanında olacak ruhunu sualtında bırakanlar yeni bir hayata hoş geldin diyor tüm samimiyetiyle.

 

 

Aralık’ta bir zaman dilimi…. Uyan Nur uyan ikinciliğe düşen hayat seni bekliyor… Rüyaya kısa bir ara Paletten Topukluya geçiş zamanı… “

 

 

Açık ya da kapalı palet (topuk bölgesi açık ya da kapalı) opsiyonu vardır. Scuba dalgıçları, genellikle açık palet kullanırlar, çünkü bu tarz paletler, patik ile rahatlıkla giyilebilir. Hafifliği ve patik kullanmanın kendilerine has zorlukları sebebiyle (patik pozitif yüzerliğe sahiptir ve dalgıcın ayaklarını yüzeye doğru kaldırır) serbest dalgıçlar (nefes tutarak dalış yapanlar) kapalı paletleri tercih ederler. Aynı zamanda, dalış merkezlerinde kurs alırken genellikle kapalı palet kullandırılır. Bunun iki sebebi vardır:

Patik, hijyen açısından genellikle öğrencilere verilmez (mantar gibi hastalıklar sebebiyle)
Kapalı paletler genellikle açık paletlerden daha hafiftir (daha az kondisyon gerektirir)

Benim tavsiyem, önce dalış merkezlerindeki kapalı paletleri kullanmak, yeterli kondisyon seviyesine gelindiğinde de bir çift patikle beraber bir açık palet alınması yönündedir. Patik sizi soğuk ve özellikle kıyı dalışlarındaki çakıllardan koruyacaktır.

Ortası yarık paletler son yıllarda moda oldu. Bu paletlerin özelliği, size itiş kuvveti sağlarken ayağı yormamasıdır. Ancak bu paletlerden çok fazla hız yapmasını beklemiyorum. Hız yapmak için biraz daha sert paletler tercih edilmelidir. Özellikle akıntı dalışlarında yarık olmayan paletler daha efektif kullanılacaktır. Tercih yine size ve dalış yapacağınız ortamlara bağlıdır.

Paletinizde mutlaka en az iki tane “kanal” olmasını öneriyorum. Kanal, paletin palasında (paletin ayağınıza uzak olan tarafı/ayağınızın üst tarafında yer alan bölge) bulunan yarıklara verilen addır. Ne kadar fazla olursa su tutuşu da o kadar fazla olacaktır. Arabalardaki yol tutuşu gibi düşünebilirsiniz.

Satın almayı planladığınız paletin tekini, patiğinizle birlikte giyin. Ayağınızı havaya kaldırıp yukarı aşağıya doğru sallayın. Bunu yaptığınız zaman palet ayağınızı rahatsız etmeyecek kadar dar (rahatsız ederse dalışlarınızda ayak altınızda kramplar oluşacaktır), dalışta ayağınızdan çıkmayacak kadar da rahat olmalıdır. Paletiniz ayağınıza tam oturmalı, sanki ayağınızın devamıymış gibi tek vücut olmalıdır.

Öncelikle bu ekipmanın adı “deniz gözlüğü” değil, maskedir.Gözlük dediğimiz, yüzücülerin kullandığı ekipmandır. Dalış maskeleri, sadece gözleri değil, burnu da kaplayacak şekilde dizayn edilmiştir. Böylece gerektiğinde burnumuzdan maske içinde hava vererek artan basınçtan kaynaklanan azalan hacmi maskeye geri kazandırır, maske sıkışmasını önlemiş oluruz. Yüzücü gözlükleri bu nedenle scubada kullanılmaz.

Maskenin amacı, sualtında görebilmemizi sağlamaktır. İnsanlar, sualtında net göremezler. Bunun başlıca sebebi ışığın suda kırılmasıdır. Bir hava bolşuğunun ardından düz ve şeffaf bir zemine bakarak görebiliriz. Suyun altına bir şeyler görebilmek için indiğimizi düşünürsek maskelerin önemini anlayabiliriz.

Maske, silikon malzemeden yapılır. Sadece çerçeveleri plastiktir. Bazı modellerde bu aksam dahi sertleştirilmiş silikondan üretilir. Eskiden kauçuktan üretilen dalış maskeleri, yüzde alerjik sendromlara ve tahrişe sebebiyet verdiği için yerini silikona bırakmıştır.

Genellikle evinizdeki pencere camları gibi çift camdan oluşan maske camları dayanıklı olmalıdır. Bu nedenle maske seçimi yaparken dikkat etmeniz gereken en önemli unsur maske camının “ısıl işlem” den geçmiş olmasıdır. Bu işlem, kiremitleri güçlendirmekte kullanılan işlemle aynı mantığa sahiptir. Bunu, maske camının üzerinde “tempered” yazmasından kolayca anlayabilirsiniz.

Silikon rengi genellikle sorulan sorulardan biridir. Şeffaf ya da siyah silikonun bazı farkları vardır. Şeffaf silikon maskeler geniş görüş açısı sağlarken, dalışınızın ilk bir kaç metresinde güneş ışınları gözünüzü rahatsız edebilir. Siyah silikon ise güneş ışığını emer, ancak şeffafa oranla daha düşük görüş açısı sağlar.

Maske camının yekpare ya da çift parça olması kişisel tercihtir. Neticede çift parça cam kullanırken zaten burnunuzun hemen önündeki cam ayracını göremezsiniz.

Bir maskenin yüzünüze tam oturması gerekir. Bunu anlayabilmenin en iyi yolu, maske kayışını başınıza geçirmeden yüzünüze oturtmak ve maske içindeki havayı burnunuzdan nazikçe çekmektir. Bu pozisyonda maske yüzünüzden bıraktığınız halde düşmüyorsa, maske yüzünüze oturmuştur. Tuttuğunuz bu nefesi bıraktığınızda maske tabiki yüzünüzden düşecektir.

Bu durum, karada maskenin hava sızdırmazlığı sağladığını gösterir. Karada hava sızmıyorsa, suda da su sızdırmayacak demektir.

Maskeniz, ne çok sıkı, ne de çok gevşek olmalıdır. Maskenin su almasını önlemek için kayışlarını aşırı sıkmak, maske uçlarının büzüşmesine ve tam tersi daha çok su almasına sebebiyet verir.